4 Mart 2017 Cumartesi

Başını ağrıt, baş ağırtma!

- Merhaba.
Ben benim.
Şu an kendi içimdeki kendim kişisine karşı içselleşip, konuşmaktayım.

Kendimi özlemişim...

Akıp gidiyor kelimeler, düşünceler, beyin denen haznemden..

-Ne garip şey şu hayat, tam anlamıyla bir 'an' içinde hem güldürüp hem ağlatmayı ustalıkla beceren..

şşşşt, hadi zorlanıyorum deme bana, kendine dürüst ol küçük insan, insan en çok kendini etkiler her hareketiyle, her bir kelamıyla, o yüzden var ya velhasılkalem, sen önce kendini, sonrada güzel isanları güzelce etkile diye..

-Dürüstlükte cesur ol hadi, biliyorsun kimseye ihtiyacın yok, içselleşip sohbet edebildiğin kendinden başka..
Hadi abart biraz dürüstlüğü, biz bizeyiz sonuçta.. söyle bana kendim, sadece bazı anlar , burada tam anlamıyla yalnız olduğunu unutturuyorlar sana değil mi? ve aynı zamanda unuttuğun birşey varsa bu,  o unuttuğun şeyi bir zamanlar hatırında barındırdığını gösteriyor değil mi?
tekrar hatırla.. Yalnızsın, şu koskoca, adını bile içindeki beyinlerden edinmiş cansız dünya küresinde..

ürpermesin tüylerin benim gibi gerçeğin soğuğundan.. a pardon ben sendim doğru, unutmuşum..o zaman şöyle diyelim;

 kendinden kaçma, kendine sığın,

sığınağını açma, kimseye sakın,

sır kaçırma, sızdırma lakin,

umudunu diri tut, gülecek kalbin,

velhasıl er ya da geç erişecek çelişkisiz mecralara ebeden,  ruhun ve aklın!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder