25 Haziran 2017 Pazar

Büyük Krem Kapı

     Beni sorarsanız söyleyeyim, 5.sınıfa kadar herkes ailesinin zoruyla ne kadar kitap okursa işte o kadardı benimde okumalarım.. taa ki 5. sınıfta okul değiştirip , 1 aydan sonra da sınıfımızın yeri değiştirildiğinde, yeni sınıfımın karşısında, ilkokul öğrencilerine göre epey büyükçe bir kütüphaneyle arkadaş oluncaya kadar..

 son iki ders kalmıştı o günün bitmesine, öğretmen derse gelmemişti, yoklamanın da varlamanında pek bi önemi yoktu  diye hatırlıyorum..
Okul değiştirdiğim ilk günlerdi..geldiğim yerdende edinebileceğim arkadaş denilen şeyden yoktu bende, orda da edinmedim pek.. çünkü çok başkaydı dertleri, dertlerine çare düşündükleri dermanları, sohbet konuları , istedikleri ,  istemedikleri... benimseyemedim. Dersin boş olması öğrencilere neler yaptırıyorsa, herkeste bir tutam onlardan yapıyordu.. Kimisi belki de içinde ne pırlantalar, zümrütler barındıran  envayi çeşit kitapların sayfalarını üçlü beşli yırtıp top yapıyor, kapağını kırdıkları çöp kutusunu sportif kişilikleriyle (!) basket potasına çeviriyorlardı..Kimisi belli bir yaşın onda oluşturması gereken olgunluğu barındırmadığını o kadar belli ediyordu ki, etrafına da birilerini toplayıp, zorunlu olarak yapılması gerekli bir şeymiş, olmazsa olmazmış gibi dedikodunun kitabını yazıyordu yazar kimliğiyle..kimisi de sessiz olmayana eksi koyacağım derken anlamadan tüm tahtayı tirelerle dolduruyordu lider kimliğiyle..
en öndeydim, görmek istemiyordum o manzarayı, ne manzaraydı ama.. arkama dönüp baktım ve bi an önce o sınıftan çıkmam gerektiğini hissetmemle kendimi dışarı atmam bir oldu..

uzunca bir koridor..

lavabo olmasına rağmen ihtiyaç karşılamak için dahi olsa girilmeye yanaşılmayacak kadar beter ve fevkalade kötü kokan sıradan bir ilkokul WC'si.. (şükür ki her istediğimde lavobaya gidebilecek kadar yakın olan bir evim vardı.)

ve daha önce farkındalığını yaşamadığım krem renginde, büyükçe bir kapı..

Kilidinin benim şansıma açık olabileceğini hiç düşünmeden açmaya yeltendim, Kilidi benim şansıma açıktı.. hiç beklemediğim bir manzara.. ciddi anlamda büyükçe, sıra sıra dizili bembeyaz kitaplıklar, tavana kadar raflı ve rafları boşluk kalmayacak şekilde tane tane hikaye, roman, dergi ve ciltlerle dolu.. öyle doldu benim içimde işte.. kitap kokusunu bu kadar seveceğimi tahmin etmezdim.. çok sevdim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder